38,2552$% 0.34
43,8333€% 0.15
51,0885£% 0.12
4.075,24%0,33
3.326,81%0,01
9.317,24%-0,84
3237352฿%0.64864
17 Nisan 2025 Perşembe
1984 yılında Çanakkale’de kurulan Dardanel Türkiye’yi ton balığı ile tanıştırarak başladığı yolculuğuna bugün 39 ülkeye ihracat yapan uluslararası bir başarı hikayesiyle devam ediyor.
Kuruluşundan bu yana deniz ürünleri alanında uzmanlaşan Dardanel, 9 farklı kategoride sunduğu pratik, sağlıklı ve besleyici ürünleriyle milyonlarca tüketiciye ulaşmayı sürdürüyor. Ton balığı, dondurulmuş deniz ürünleri, hazır yemekler, paketli sandviçler ve sushi gibi inovatif ürünlerle sektöre yön veren Dardanel, üretim gücünü Çanakkale’nin yanı sıra İstanbul ve Yunanistan’daki tesislerinden alıyor.
Kırk birinci kuruluş yıldönümüne özel açıklamada bulunan Dardanel Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, “41 yıl önce bugün 16 Nisan 1984’te üretime başladık. Niyazi Önen Holding çatısı altındaki toplam 11 şirket ile faaliyetteyiz. Raflarda kaliteli ve yenilikçi 20’nin üzerinde markamız ve 4000’in üzerinde çalışanımız var. Yıllık 400 milyon $ ciro ve 50 milyon $’ı aşan ihracatımız ile Türkiye’nin önde gelen gıda şirketleri arasındayız. Beş yıllık strateji planımızla milyar dolar hedefimiz var. 16 Nisan Üretime Başlama Günü’müzü kutluyor, bugüne kadar desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen çalışma arkadaşlarıma ve tüm paydaşlara gönülden teşekkür ediyorum.”
Yenilikçilik ve Sürdürülebilirlik Odaklı Üretim
Gıda sektöründe değişen tüketici taleplerine hızlı yanıt veren Dardanel, sağlıklı beslenme, sürdürülebilirlik, lezzet ve kalite odaklı ürün geliştirme vizyonuyla dikkat çekiyor. Kuruluşundan bu yana Ar-Ge ve inovasyonu merkezine alan Dardanel, deniz ürünlerinin daha kolay, pratik ve keyifli bir şekilde tüketilebilmesi için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor, faaliyete geçirdiği Dardenia ve I Love Fish restoran zincirleriyle bunu destekliyor.
Türkiye’de İlklerin Öncüsü
Türkiye’de gıda sektörüne kazandırdığı ilklerle adından söz ettiren Dardanel, ton balığının yanı sıra Mr. NO markasıyla Türkiye’nin ilk paketli sandviç üretimini gerçekleştirdi. Tüketicilere sağlıklı ve pratik yeme alternatifleri sunan Mr. NO, sandviç-atıştırmalık pazarının lider markası konumuna geldi.
Yenilikçilik vizyonunu farklı kategorilere taşıyan Dardanel, 2022 yılında Türkiye’nin ilk paketli sushi markası Sushida ile bir başka ilki daha gerçekleştirdi. Kısa sürede tüketicilerden büyük ilgi gören Sushida, 2024 yılında bir önceki yıla göre beş kat büyüme gösterdi. Artan talep doğrultusunda 11 milyon dolarlık yatırımla Çanakkale Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni bir sushi fabrikasının yapımına başlandı. Çok yakında açılması planlanan tesis, Dardanel’in üretim gücünü ve pazardaki liderliğini daha da pekiştirecek.
Dünyada Büyüyen Marka: Kallimanis
2021 yılında Yunanistan’ın lider deniz ürünleri markası Kallimanis’i satın alarak uluslararası büyümesini hızlandıran Dardanel, bu stratejik adım sayesinde Avrupa pazarındaki konumunu güçlendirdi. Yapılan yatırımlar ve genişleyen ürün gamıyla Kallimanis, 2024 yılında yüzde 150 oranında büyüme gösterdi. Kasım 2024’te devreye alınan yeni sushi fabrikasıyla Yunanistan’daki üretim tesisi sayısı üçe çıktı.
Pazar Liderliği ile Güçlü Konum
Bugün itibarıyla üretim yaptığı 9 kategorinin 7’sinde pazar lideri konumunda olan Dardanel, kurulduğu günden bu yana yenilikçi vizyonunu sürdürerek ürünleriyle sektöre katma değer sağlıyor.
Editör: Serhat Mocan
Yetmiş birinci kuruluş yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen etkinlikler kapsamında VakıfBank üst yönetimi, 10 Nisan’da Anıtkabir’i ziyaret ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan minnet ve bağlılığını bir kez daha gösterdi. 14 Nisan’da ise binden fazla VakıfBanklı Haliç Kongre Merkezi’nde bir araya geldi. 15 ve 20 yıldır Bankada çalışanların ödüllendirildiği törende VakıfBank’ın dayanışma ruhu ve birlik beraberlik anlayışı bir kez daha vurgulandı.
Kurulduğu günden bu yana varlık gösterdiği her alanda adımlarını ülkemizin yüksek menfaatini düşünerek atan VakıfBank, geniş etki alanı ve istikrarlı büyüme performansıyla bankacılık sektöründe 71. yılını geride bırakmanın gururunu yaşıyor.
Vakıf kültürünün özünü oluşturan “emanete sahip çıkarak çoğaltma ve yüceltme” felsefesi ve yenilikçi çözümleriyle bankacılık sektörünün yarınlarına imzasını atan VakıfBank, 71. kuruluş yıl dönümünü Ankara ve İstanbul’da düzenlediği etkinliklerle kutladı. VakıfBank üst yönetimi öncelikle 10 Nisan’da Anıtkabir’i ziyaret ederek Ulu Önder Atatürk’ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulundu. VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih’in anı defterini imzalamasının ardından, VakıfBank ailesi akşam yemeğinde bir araya geldi.
14 Nisan’da ise Haliç Kongre Merkezi, VakıfBank’ın 71. yıl coşkusuna ve kıdemli çalışanlarının başarısına tanıklık etti. Etkinlikte 15-20 yıl boyunca VakıfBank’a sadakatle hizmet etmiş, bu büyük yolculuğun her adımında emeği ve özverisiyle iz bırakmış çalışanlara kıdem ödülleri verildi.
Abdi Serdar Üstünsalih: “Biz sadece yaşla değil, ülkemize duyduğumuz aşkla büyüyoruz”
71 yıl boyunca yenilikçilik ve sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda sadece ekonomik büyümenin değil, insan odaklı kalkınmanın da savunucusu olduklarını kaydeden VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Yüzyıllardan süzülüp gelen vakıf kültürü üzerine bina edilen Bankamız, 1954’ten bu yana yalnızca hanelere bereket, fabrikalara güç, nesillere umut olmakla kalmadı. Bir geleneğin de temsilcisi oldu. Adımız ve itibarımız sayılarla ölçülemeyecek kadar kıymetli oldu. 71 yıldır ne yapıyorsak aşkla yapıyoruz. Çünkü biz sadece yaşla değil, ülkemize duyduğumuz aşkla büyüyoruz” dedi.
VakıfBank’ın bir banka olmanın ötesinde, Türkiye’nin gelişim yolculuğunda önemli bir aktör olduğunu dile getiren Üstünsalih, “Her biri içinde nice cevherler barındıran 71 yıl boyunca, yenilikçi bakış açımız ve öncü kimliğimizle ülkemizin kalkınmasına hizmet ettik. VakıfBank’ın 71 yıllık hikayesi, aynı zamanda Türkiye’nin gelişmişlik yolunda kat ettiği mesafenin de bir yansıması oldu. Çünkü biz, bir finans kurumu olmanın ötesine geçmeyi kendimize ilke edindik. Attığımız her adımda, ülkemize değer katmayı, insanlarımızın hayatına dokunmayı hedefledik.” şeklinde konuştu.
71 yıl boyunca yukarı yönlü bir ivme kaydeden başarı öyküsünde en büyük payın VakıfBank çalışanlarına ait olduğunun altını çizen Üstünsalih, “71 yıldır bu büyük çınarı ayakta tutan, VakıfBank’ı VakıfBank yapan en büyük güç sizlersiniz. Kuruluşumuzdan bu yana, bankamıza emek veren, katkı sağlayan, alın teri döken her bir çalışma arkadaşımıza ve emekli büyüklerimize bir kez daha en içten teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Editör: Mehmet Muradoğlu
BİM’in Antalya Döşemealtı, Erzurum Hınıs, Şanlıurfa Viranşehir ve İstanbul Ömerli’de devreye aldığı yeni yatırımları ile Türkiye genelinde toplam GES sayısı 26’ya yükseldi.
BİM CEO’su Haluk Dortluoğlu: “2020 yılından bu yana güneş enerjisi santralleri yatırımlarımızla enerjimizi güneşten alıyor, ‘Kalbimizden Geleceğe’ bir iz bırakmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. 4 yeni GES projemizle birlikte ülkemiz genelinde toplam GES yatırımlarımızı 26’ya yükselttik. Bu yıl sonuna kadar Türkiye operasyonlarımızın elektrik ihtiyacının %25’ini yenilenebilir enerji yatırımlarımızdan karşılamayı hedefliyoruz.”
BİM, Antalya ve İstanbul’da çatı üzeri, Erzurum ve Şanlıurfa’da arazi üzeri olmak üzere 4 yeni GES yatırımını devreye aldı. BİM, 5 arazi üzeri, 21 çatı üzeri olmak üzere, toplam GES projesi sayısını 26’ya yükseltti. 4 yeni GES ile yaklaşık 20 bin hanenin yıllık enerji tüketimine denk üretim yapılırken, karbon salımında yıllık 25 bin ton azalma, 630 binin üzerinde ağaç kazanımı elde edilecek. Yeni yatırımlarla birlikte BİM’in GES projeleri ile Türkiye genelinde toplam kurulu gücü 96 MW’a yükselirken karbon salımında yıllık yaklaşık 70 bin ton azalma sağlanacak.
BİM Şanlıurfa ve Erzurum’daki GES yatırımları ile 1.645 mağazasının ihtiyacını güneşten karşılayacak
Şanlıurfa ilinin Viranşehir ilçesinde devreye alınan 17,88 MW kurulu güce sahip arazi üzeri GES yatırımı ile 800 mağazanın enerji ihtiyacının tamamı yenilebilir enerji kaynağından karşılanacak. Proje, karbon salımında yılda yaklaşık 13 bin ton ile 340 bin ağaç kazanımına denk bir azalma sağlayacak.
Erzurum’un Hınıs ilçesinde devreye alınan arazi üzeri GES projesi ise 13,5 MW kurulu gücü ile 845 mağazanın enerji ihtiyacını karşılarken, karbon salımında yılda yaklaşık 11 bin ton azalmayla yaklaşık 265 bin ağaç kazanımına eşdeğer katkı sağlayacak.
BİM çatı üzeri GES yatırımları sayısını 21’e yükseltti
İstanbul Ömerli deposunun çatısına kurulan 1,35 MW’lık GES yatırımıyla ise karbon salımında yılda 770 ton ile 19 binin üzerinde ağaç kazanımına denk gelen azalma sağlanarak, deponun enerji ihtiyacının %100’ü doğal kaynaklardan karşılanacak.
Antalya Döşemealtı deposunun çatısına kurulan güneş enerjisi panelleri ile depo enerji ihtiyacının %60’ı yenilenebilir kaynaklardan karşılanacak. Proje kapsamında elde edilecek üretim 320 hanenin yıllık enerji tüketimine denk gelirken, karbon salımında yılda 10 bin adet ağaç kazanımına eşdeğer 400 ton azalma sağlanacak.
“Kalbimizden Geleceğe iz bırakıyoruz”
BİM CEO’su Haluk Dortluoğlu GES yatırımlarına ilişkin; “2020 yılından bu yana güneş enerjisi santralleri yatırımlarımızla enerjimizi güneşten alıyor, ‘Kalbimizden Geleceğe’ bir iz bırakmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Ülkemizin dört bir yanında yeni GES projeleri hayata geçiriyoruz. Yeni yatırımlarımızın katkısıyla, 2025 yılında Türkiye operasyonlarımızın elektrik ihtiyacının %25’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı hedefliyoruz. GES yatırımlarıyla sektörümüzde öncü konumdayız. Yaşanabilir bir çevre ve sürdürülebilir bir gelecek için yenilenebilir enerji yatırımlarımıza devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
BİM 26 GES projesi ile karbon salımında yıllık yaklaşık 70 bin ton azalma sağlayacak
BİM’in 26 GES projesinin toplam gücü 96 MW’a ulaştı. Yeni yatırımlar ile birlikte karbon salımında yıllık yaklaşık 70 bin ton ile yıllık yaklaşık 1,7 Milyon ağaç kazanımına denk azalma sağlanacak.
Editör: Serhat Mocan
Etkinliğe Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ile ITU Standardizasyon Bürosu Direktörü Seizo Onoe’nin yanı sıra dünya genelinden 100’ü aşkın sektör temsilcisi katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Bu etkinliğe ev sahipliği yapmak, sadece Türkiye’de değil global ölçekte de dijital dönüşüme liderlik etme vizyonumuzun da bir yansıması” dedi.
Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) bünyesinde kurulan Telekomünikasyon Ağları için Yerleşik Yapay Zekâ Odak Grubu’nun (ITU-T Focus Group on AI-Native Network, FG-AINN) ilk yüz yüze toplantısına ev sahipliği yaptı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ile ITU Standardizasyon Bürosu Direktörü Seizo Onoe’nin de katıldığı zirvede yapay zekâ temelli şebekeler hakkında çalıştaylar gerçekleştirildi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, iletişim teknolojilerinin geleceğini şekillendirmek amacıyla düzenlenen zirvenin ev sahibi olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Koç, “Telekomünikasyon ağlarına yapay zekâ entegrasyonuyla daha akıllı, daha etkin ve daha verimli dijital altyapılar kurmayı hedefliyoruz. Otonom karar mekanizmalarıyla donatılmış, sıfıra yakın gecikmeye sahip ve bütünsel bağlantı halinde çalışan ağlar, yakın geleceğin telekom standartları olacak. Yapay zekâ tabanlı telekomünikasyon ağlarına dair küresel sektör temsilcilerini, akademisyenleri ve standartlaştırma uzmanlarını ülkemizde ağırlamaktan dolayı mutluyuz. Bu toplantının ülkemizde gerçekleşmesi tesadüf değil. Turkcell olarak yenilikçi haberleşme altyapıları üzerine yoğun bir çalışma içindeyiz. Güncel telekomünikasyon standartlarını bir adım ileriye götürmenin yollarını düşünüyor, araştırıyor, çalışıyoruz. Yapay zekâ, kuantum, 6G gibi dönüştürücü teknikler de önümüzü açıyor. Kurucu üyesi olduğumuz ve aynı zamanda başkanlığını yürüttüğümüz bu uluslararası oluşumun ilk yüz yüze toplantısına katılımları ve katkılarından dolayı BTK Başkanı Sayın Ömer Abdullah Karagözoğlu ve ITU Standardizasyon Bürosu Direktörü Seizo Onoe başta olmak üzere tüm konuklara çok teşekkür ediyorum” dedi.
“Kuantum sonrası döneme hazırlanıyoruz”
Etkinliğin 14 Nisan Dünya Kuantum Günü’nde gerçekleşmesinin önemine de değinen Ali Taha Koç şu ifadelerde bulundu: “Kuantum teknolojileri, iletişimin geleceğinin şekillenmesinde çok önemli bir rol oynayacak. Turkcell olarak, Türkiye’nin kuantum yolculuğunda en ön safta yer almaktan gurur duyuyoruz. Telekomünikasyon sektörünü kuantum sonrası döneme hazırlayacak kriptografi çözümlerinin geliştirilmesine yönelik GSMA (Uluslararası GSM Birliği) bünyesinde kurulan çalışma grubuna Türkiye’den katılan ilk ve tek şirketiz. Uluslararası teknoloji ekosisteminin paydaşları ile iş birliği içinde, iletişim ve bağlantı teknolojilerinin geleceğini tasarlamaya devam edeceğiz. Turkcell olarak güçlü altyapı ağımızla, insanlarımızın sağlam bağlarla birbirine ve hayata bağlanmasına öncülük etmeyi sürdüreceğiz.”
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Telekomünikasyon Standardizasyon Bürosu Direktörü Seizo Onoe ise konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Yapay zekâ uygulamaları, küresel iletişim ve ağ altyapılarına hızla entegre oluyor. Bu dönüşüm sürecinin sağlıklı, güvenilir ve verimli şekilde ilerleyebilmesi için, tüm paydaşların üzerinde uzlaştığı uluslararası standartlara duyulan ihtiyaç her zamankinden daha fazla. ITU bünyesinde kurulan Yapay Zekâ – Yerel Ağlar Odak Grubu’nda, alanında öncü kuruluşlar ve uzmanların ortak çalışmalara imza atmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu iş birliği, geleceğin ağlarını şekillendirmede kritik bir rol oynayacak.”
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Yapay zekâ destekli ağlara geçiş, yalnızca teknolojik bir sıçrama değil, aynı zamanda tüm sektörleri dönüştürecek bir paradigma değişimidir. Bugün burada İstanbul’da, yapay zekâ odaklı ağların tanımı ve çerçeveleri, potansiyel etkilerini vurgulayan kullanım senaryoları, teknik spesifikasyonlar ve uygulama önerileri üzerinde ilerlemeyi amaçlıyoruz. Turkcell’in ev sahipliğinde bir araya gelerek bu dönüşümün çerçevesini birlikte çizmekten büyük heyecan duyuyoruz. Amacımız, yapay zekâyı ağların merkezine yerleştiren, otonom, uyumlu ve geleceğe hazır sistemleri birlikte inşa etmek.”
Editör: Kadir Ali Boz
Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 14 Nisan 2025 tarihinde paylaştığı Ödemeler Dengesi İstatistiklerinden derleyerek hazırladığı Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bültenine göre, 2025 yılının ilk iki ayında Türkiye’ye 2 milyar dolarlık Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi gerçekleşti.
14 Nisan 2025 tarihinde paylaşılan güncel resmi verilere göre, 2025 yılının Şubat ayında, Türkiye’ye, 561 milyon dolar değerinde UDY girişi gerçekleşti. Buna göre 2025 yılının Şubat ayında alınan uluslararası doğrudan yatırım tutarı, bir önceki aya göre %61 azalış gösterirken geçen yılın aynı ayına göre ise yüzde 205 oranında artış gösterdi. Böylelikle, yılın ilk iki ayında Türkiye’ye gelen toplam UDY miktarı, 1.996 milyar dolar olarak kaydedildi. Yılın ilk iki ayında 2024 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 92 oranında artış kaydedilirken 2002 yılından itibaren Türkiye’ye gelen UDY girişlerinin toplam değeri ise 276 milyar doları aşmış oldu.
Şubat ayında gerçekleşen toplam UDY girişi 561 milyon dolar olarak hesaplanırken bu yatırımların 417 milyon doları yatırım sermayesi şeklindeydi. Şubat ayındaki toplam UDY’nin 28 milyon doları borçlanma araçları ve 134 milyon doları yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı yoluyla elde edildi. Öte yandan aynı ay içerisinde yatırım tasfiyelerinin 18 milyon dolar değerinde aşağı yönlü etkisiyle, Şubat ayındaki toplam UDY girişi, 561 milyon dolar oldu.
2025 yılının ilk 2 ayında en fazla yatırım ‘Toptan ve Perakende Ticaret’ ile ‘Finans ve Sigorta Faaliyetleri’ sektörlerinde gerçekleşti
2025 yılının ilk 2 ayında gerçekleşen 1.35 milyar dolar değerindeki yatırım sermayesi girişleri içerisinde, 780 milyon dolarlık yatırım girişi ile ‘Toptan ve Perakende Ticaret’ yüzde 58 oranında bir pay aldı. ‘Finans ve Sigorta Faaliyetleri’ sektörü ise 2025 yılında gerçekleşen yatırım sermayesi girişlerinden yüzde 10 düzeyinde bir pay aldı. En fazla yatırımın gerçekleştiği diğer bir sektör ise yüzde 6 düzeyinde bir pay ile ‘Bilgi ve İletişim’ oldu.
Şubat 2025 dönemi verilerini incelediğimizde ise yatırım sermayesi girişleri içindeki payları sırasıyla öne çıkan sektörlerin; ‘Toptan ve Perakende Ticaret’ (%26), ‘Bilgi ve İletişim’ (%13), ‘Finans ve Sigorta Faaliyetleri’ (%12), ‘Kauçuk ve Plastik Ürünleri İmalatı’ (%11), ‘Mesleki Bilimsel ve Teknik Faaliyetler’ (%9) sektörleri olduğu görülmekte.
2025 yılının Şubat ayında ülkemize en fazla uluslararası yatırım yapan ülkeler ‘Hollanda’, ‘Amerika Birleşik Devletleri’, ‘İsviçre’, ‘Birleşik Krallık’ ve ‘Azerbaycan’ oldu
2025 yılının ilk iki ayında ‘Diğer Asya Ülkeleri’ %49’luk payla ülkemize en fazla yatırım gönderen kaynak bölge oldu. Aynı dönemde ülkemize gelen UDY’nin kaynak bölgeleri arasında 2005’ten 2024 yılına kadar ülkemize gelen yatırımların %58’sinin de kaynağı olan ‘AB27’ ülkeleri, %21’lik oranla öne çıktı. ‘Amerika kıtası’ ise %12’lik payla üçüncü sırada yer aldı. ‘AB27 üyesi olmayan Avrupa Ülkeleri’, %14’lük oranla 2005-2024 dönemindeki ikinci en büyük yatırımcı grubu olarak bahsi geçen dönemde ülkemize gelen yatırımların %11’ünün menşei oldu. İki aylık dönemde ‘Kazakistan’ (%45), ‘Amerika Birleşik Devletleri’ (%11), ‘Hollanda’ (%10), ‘İsviçre’ (%8) ve ‘Almanya’ (%5), Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) yatırım sermayesi girişlerinin kaynağı olan ilk beş ülke olarak göze çarpmakta.
Aylık verilere göz attığımızda, Şubat 2025 döneminde Türkiye’ye gelen Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) içinde başlıca yatırım kaynağı olan ülkelerin ‘Hollanda’ (%24), ‘Amerika Birleşik Devletleri’ (%20), ‘İsviçre’ (%12), ‘Birleşik Krallık’ (%8) ve ‘Azerbaycan’ (%7) olduğu görülmekte.
Editör: Mehmet Muradoğlu