34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
3387957฿%-0.62328
Bu listenin uzun yıllardır birinci olan firması Grupo ACS iştiraklerinden Grupo Cobra’yı Fransız Vinci firmasına satmasının ardından listenin birinciliğini de Vinci’ye bıraktı. Bu firmanın 2022 verilerine göre uluslararası projelerdeki cirosu 36 milyar dolar, toplam cirosu ise 66 milyar dolar. Türk firmaları açısından bakıldığında ise listeyi farklı şekillerde değerlendirmek mümkün. Çin firmalarından sonra listede en çok firma bulunduran ülke Türkiye.
TÜRKİYE’DEN 43 FİRMA LİSTEYE GİRDİ, EN BÜYÜĞÜ İSE LİMAK
Bu yıl listede Türkiye’den tam 43 firma yer aldı. 43 Türkiye merkezli firmanın yurtdışı projelerinden elde ettikleri toplam gelir ise 18,77 milyar dolar. Listede en üst sırada yer alan alan Limak ise 48. sırada yer alarak en büyük uluslararası Türk müteahhit firma oldu.
LİSTEYİ NEDEN ÇİN FİRMALARI KAPLIYOR?
Listeyi, birçok ülkede çeşitli altyapı projelerine imza atan NATO Mühendisi Erhan Mataracı değerlendirdi. Uluslararası müteahhitlik işlerinde Çin firmalarının en çok sayıda ve toplamda en yüksek ciroda olmasının altında, bu firmaların çoğunun devlet firmaları olması yattığını vurgulayan Metalurji ve Malzeme Mühendisi Erhan Mataracı, “Çin Halk Cumhuriyeti kendisi finanse ettiği projeleri yine devlete ait firmalarına yaptırarak bu toplam cironun yükselmesinde en önemli rolü oynuyor” dedi.
‘SÖMÜRGE DEVRİNİN ETKİLERİ HALA VAR’
Fransa, İspanya gibi ülkelerin müteahhitlerinin hala etkileri altında bulunan ülkelerdeki birçok projeyi hem finanse ettiğine, hem de yürüttüğüne dikkat çeken Erhan Mataracı, “Örneğin Güney Amerika ülkelerinde İspanyol firmalarının çok büyük gücü var, Afrika ülkelerinde Fransız firmalar neredeyse tüm projeleri üstleniyor” diye konuştu.
AVRUPALI FİRMALAR NEDEN ÇOK ETKİLİ?
NATO Mühendisi Erhan Mataracı, uluslararası müteahhitlik sektörünün ülkelere doğrudan ve dolaylı etkilerini şöyle tarifledi:
“Müteahhitlik sektörü direkt olarak ülke gelirine sağladığı katkı açısından sanayi kadar etkili olmasa da aslında sanayinin satışının artırılması için dünyanın farklı ülkelerinde pazarlama gibi büyük bir etkiye sahip. Avrupalı firmaların sayıca az ama çok etkili olmalarının altındaki en büyük etken, finans, tedarik, müteahhitlik gibi bir bütünlüğü kurup bu şekilde iş yapmaları.”
AVRUPA’NIN TAKTİĞİ: SAĞ CEPTEN SOL CEBE KOYMAK
Avrupa Birliği fonlarının dünyanın her yerinde projeleri finanse ettiğine vurgu yapan Erhan Mataracı, “AB bu projelerde bazen çalışacak müteahhit firmayı ve genellikle projede kullanılacak olan malzemelerin mutlaka kendi ülkelerinden tedarik edilmesini şart koşuyor. Bu sistemle bu ülkeler bir bütün olarak hareket edip finansman sağladıkları projelerdeki bütün alımların kendi ülkelerinden yapılmalarını sağlıyorlar ve sonunda yatırım yapılan ülkeleri de kendilerine direkt faizli geri ödemeler veya farklı emtialarla borçlandırıyorlar, yani parayı sağ ceplerinden sol ceplerine koyuyorlar ve yatırımın olduğu ülkeyi de kendilerine borçlandırmış oluyorlar” ifadelerini kullandı.
TÜRK FİRMALARININ KARNESİ: NİTELİK AÇISINDAN YETERLİ DEĞİL, ÇÜNKÜ…
Türkiye’nin dünyanın birçok ülkesiyle kültürel ve tarihsel bağlara sahip olduğunu ve bu nedenle birçok bölgede Türk firmalarına saygı duyulduğunu belirten Mataracı, “Bu nedenle bazı projelerin Türk firmalar tarafından yapılması isteniyor. Türk firmaları da genellikle kendi çabalarıyla dünyanın birçok yerinde işler alıp yapabiliyor ancak diğer lider ülkelere kıyasla genellikle yine bu ülkelere ait malzemeler kullanmak durumunda firmaların devlet politikası dışında kalan bu başarıları bir yerde sınırlı kalıyor” dedi. Dünyada ilk 250’ye girmiş 43 firmanın bulunduğu ülkeden yalnızca bir firmanın, Limak’ın ‘üst sıra’ sayılabilecek 48’inci sıradan listeye girebildiğine vurgu yapan Erhan Mataracı, “Türk firmalarının yapmış olduğu toplam ciro ise listenin birinci olan firmanın yarısı kadar kalıyor. Nicelik olarak çok başarılı olarak gördüğümüz bu listenin nitelik açısından yeterli olmadığını görebiliyoruz” dedi.
‘TÜRK FİRMALAR YETERSİZLİK YÜZÜNDEN İŞÇİ POZİSYONUNDA’
Müteahhitlik sektörünün ülkenin sanayisine en çok katkıda bulunan sektör olması gerekirken Türk firmalarının böyle bir etkisinin bulunmadığını belirten Mühendis Mataracı “çünkü sanayi bu uluslararası müteahhitlik sektörünü destekleyebilecek kadar güçlü değil, Türkiye üretilmesi gereken birçok malzemenin makinenin hala üretilmediği bir ülke” diye konuştu ve Türkiye’nin sektördeki güncel durumu şöyle özetledi:
“Türk firmalarının bu projelerde daha çok yer almasında farklı bir faktör ise proje finansmanlarının yabancı ülkeler tarafından yapılıyor olması. Bu durumda Türk firmalar teknolojik ve sanayi yetersizliğinden kaynaklı olarak aslında diğer ülkelerin kazançlarında işçilik görevi üstleniyor.
Türkiye bu sektördeki şansının farkında varıp, buradan ülkemize sağlanabilecek faydaları iyi analiz etmeli ve bu şartları değerlendirmelidir. Bu listedeki firmalarımızın niteliklerini de artırarak ekonomiye gerçek bir katkı sağlanabilir.”
Rönesans Holding, Hollanda’da da geleceği şekillendiriyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.