İGA İstanbul Havalimanı, “2023 Sürdürülebilirlik Raporu”nu Yayınladı

İGA İstanbul Havalimanı’nın 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’na göre; enerji verimliliği çalışmaları sayesinde Havalimanı’nın enerji tüketimi yüzde 10,7 azalırken, 2019 baz yılına göre emisyonları da yüzde 25,6 oranında düştü.

Çevresel sürdürülebilirlik alanındaki yatırımları ile İGA İstanbul Havalimanı, artan bir trendle atıklarının yüzde 34,66’sını ekonomiye geri kazandırırken, kullanılan suyun da yüzde 35’ini geri dönüştürülmüş sudan elde etti. Ekosistemindeki paydaşlarına ait emisyonların azaltımı konusunda da çalışmalarını sürdüren İGA İstanbul Havalimanı, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının (SAF) kullanımını teşvik ediyor. Sürdürülebilir bir geleceğe hizmet yolunda, kararlı ve sorumlu adımlar atarak; “Odağımız Dünya, Hedefimiz Gelecek” misyonuyla çalışmalarına devam eden İGA İstanbul Havalimanı, 2023 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Çifte önemlilik (double materiality) analizi kullanılarak hazırlanan Rapor, sürdürülebilir mobilite stratejileri doğrultusunda atılan adımlar ile İGA’nın çevresel, sosyal ve ekonomik katkılarını ortaya koyuyor. Mobilitenin geleceğine yönelik çalışmalarıyla hava taşımacılığının diğer ulaşım seçenekleriyle entegrasyonunu, karbon ayak izi ve kaynak kullanımını en düşük, en güvenli şekilde tasarlamaya odaklanan İGA İstanbul Havalimanı, Rapora göre; 2023 yılında herkesi kapsayan ve refah odaklı hizmet anlayışıyla uçuş ve yolcu sayısında rekorlar kırarken, enerji tüketimini yüzde 10,7 oranında, emisyon salımını ise baz yıla kıyasla yüzde 25,6 oranında azalttı. İklim Değişikliğine Uyum Çalışmaları ile riskler yönetilecek Olağanüstü hava koşulları ve zorlu durumlarda bile yüksek operasyon yüzdesiyle hizmet vermek üzere tasarlanan Havalimanı, iklim değişikliğinin sebep olduğu aşırı hava olayları ve risklere karşı TÜBİTAK iş birliğinde üç yıllık bir çalışmaya başladı. Proje kapsamında, geçmiş meteorolojik verilerin analizi ile farklı dönemlere yönelik oluşturulacak senaryolar üzerinden risklerin yönetilmesi ve önlemler alınması amaçlanıyor. 2050 yılında “Net Sıfır Emisyon” hedefi Kapsam 1* ve 2* emisyonlarının mutlak azaltımı konusunda Havalimanı’nın hedefleri; 2030 yılında yüzde 45, 2040 yılında yüzde 73 emisyon azaltımı sağlamak. 2050 yılına gelindiğinde ise, Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşılması planlanıyor. İGA İstanbul Havalimanı ekosisteminde yer alan paydaşlarının emisyonlarını azaltmak için iş birliklerini sürdüren İGA İstanbul Havalimanı, “Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı”nın (SAF) kullanımını 2022’den beri desteklerken, bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları haftada bir kez SAF içerikli uçuşlar düzenlemeye devam ediyor. Hidrojen bazlı yakıtların kullanımı için de araştırmalar sürüyor. 2030’da atıkların yüzde 50’si ekonomiye geri kazandırılacak Atık yönetimi konusunda açılışından bu yana başarılı çalışmalara imza atan İGA İstanbul Havalimanı’nda; 2023 yılında, atıkların yüzde 34,66’sı ekonomiye geri kazandırılırken, bu oranın 2030 yılında yüzde 50’ye çıkarılması hedefleniyor. Su yönetimi konusunda da önemli adımlar atan Havalimanı, kullandığı suyun yüzde 30’unu geri dönüştürülmüş sudan elde ederek, yolcu başına su ayak izini önceki yıla göre yüzde 5 azalttı. Enerjisinin tamamı yenilenebilir enerjiden sağlanacak 2050’ye kadar tüm enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefleyen İGA İstanbul Havalimanı, Eskişehir’de yapımı devam eden ve 2025 yılında devreye almayı planladığı 200 MW gücünde güneş enerjisi santraliyle enerjisinin tamamını yenilenebilir enerjiden karşılayarak emisyon yönetiminde çok önemli bir adım atacak. 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nun, Havalimanı’nın çevresel, ekonomik ve sosyal sorumluluk konusundaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten İGA İstanbul Havalimanı CEO’su Selahattin Bilgen, gelecek yıllarda da kaynakları koruma, çevresel etkileri azaltma ve topluma pozitif değer katma hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi. Bilgen şu değerlendirmelerde bulundu: “İGA İstanbul Havalimanı olarak, çevrenin bütünselliğini ve kaynaklarımızı korumayı en büyük önceliklerimiz arasında tutuyoruz. Yine bu çerçevede; atık ayrıştırma altyapılarımız sayesinde Havalimanı atıklarının yüzde 35’ini geri dönüştürüyoruz. Hedefimiz, şu anda bile dünya ortalamasının üzerinde olan bu oranı 2030 yılında yüzde 50’ye taşımak. Sürdürülebilirlik stratejimizin temel taşlarından birini, insan gücüne yapılan yatırımlarımız oluşturuyor. Misafirlerimize, topluma ve çalışanlarımıza ‘pozitif değer katma’ anlayışını benimseyerek; misafirlerimiz için erişilebilirlik faaliyetlerimiz, yerel halk için sosyal yatırım programımız ve İGA Akademi altında çalışanlarımızın gelişimine yönelik eğitim ortaklıklarıyla değer yaratmaya devam ediyoruz. 2023 yılında çalışan başına 32 saat, toplamda ise 264 bin 773 saatlik eğitim sağlayarak, tüm çalışanlarımızın gelişimine katkıda bulunduk. 2016 yılından bu yana aktif bir şekilde uyguladığımız Sosyal Yatırım Programının temel odak alanları arasında; yerel becerilerin geliştirilmesi, toplulukların güçlendirilmesi, kadınların sosyo-ekonomik hayata entegrasyonu ve gençlerin desteklenmesi yer alıyor. Bu kapsamda İGA, 2023 yılında, Havalimanı’na komşu köylerde Arıcılığın Rehabilitasyonu ve Geliştirilmesi Projesini başarıyla tamamladı. Havalimanı’nın bu tür girişimlerle hedefi, sürdürülebilir gelişmelerle el ele giden sosyal faydalar yaratmak. İGA İstanbul Havalimanı tarafından yürütülen diğer sosyal projeler arasında; Newton Uçuş Akademisi, Kadın Elinden Çocuk Kalbine - Örgü Bebek Projesi, İGA ART ve İGA Akademi bulunuyor. Bunların yanı sıra Havalimanı, yerel okulları destekleyerek eğitim hizmetlerini iyileştirmeye, engelli yolcular dahil olmak üzere hassas grupları desteklemeye, çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik etmeye yönelik çalışmalara devam ediyor. Küresel ölçekte sunduğumuz kesintisiz bağlantı ile Türkiye ekonomisine önemli katkılar da sağlıyoruz. 2023 yılında doğrudan ve dolaylı ekonomik faaliyetlerimizin Türkiye’nin millî gelirine katkısı 24,2 milyar dolar (GSYH’nin %2,2’si) oldu. Bu, Havalimanımızın ekonomik etkisinin açık bir göstergesidir”. * Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonları, bir organizasyonun karbon ayak izini belirlemede kullanılan önemli kategorilerdir. Kapsam 1 emisyonları, işletmenin sahip olduğu veya kontrol ettiği doğrudan kaynaklardan salınan sera gazı emisyonlarını ifade eder. Örneğin, yakıt kullanımıyla oluşan emisyonlar bu kategoriye girer. Kapsam 2 emisyonları ise, şirketin dışarıdan satın aldığı ve kullandığı enerji kaynaklarından, örneğin elektrik kullanımı gibi dolaylı emisyonları kapsar. Bu iki kapsam, şirketlerin karbon ayak izlerini daha iyi anlamalarına ve azaltma stratejileri geliştirmelerine yardımcı olur.