Sürdürülebilir bir BT stratejisi için beş temel adım
Dell Technologies Türkiye ve ECIS Ülke Müdürü Işıl Hasdemir, 28 Temmuz Dünya Doğa Koruma günü kapsamında teknolojinin ve sürdürülebilir BT stratejilerinin önemine dikkat çekti. Hasdemir’e göre doğayı gözeten şirket ve liderlerin önceliklendirmesi gereken 5 temel adım bulunuyor.
2024 yılının başlarından itibaren küresel manzara tıpkı madalyonun iki yüzü gibi: daha temiz, geleceğe daha yeşil bir gezegen bırakma zorluğu ve bunun ortak geleceğimiz için temsil ettiği bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor. Konunun uzmanlarına göre teknoloji, bu dönüşümsel fırsatın kilidini açabilecek anahtar olsa da maksimum sürdürülebilirlik faydalarını elde etmek için ondan nasıl yararlanılacağını anlamak kritik önem taşıyor.
Dell Technologies Türkiye ve ECIS Ülke Müdürü Işıl Hasdemir, “Bu hassas dengeyi sağlamak, sürdürülebilir BT çözümlerine dayanan ve en iyi uygulamaları hayata geçiren bütüncül bir yaklaşım gerektiriyor. Aslında yatırım, kullanım, verimlilik veya bunların tamamına ilişkin birçok sorunun cevabı sürdürülebilir BT'de bulunabiliyor” diyor.
Sürdülebilir bir BT stratejisi için izlenmesi gereken 5 temel temel adım olduğunu söyleyen Hasdemir, söz konusu adımları şöyle açıklıyor:
1. Altyapının optimize ve modernize edilmesi
Aktif olarak kullanılmayan veya az kullanılan sunucular gibi verimsiz BT varlıkları, veri merkezlerinde en çok enerji israfı nedenlerinden biri olarak değerlendiriliyor. İlk adım olarak, BT ortamınızın kapsamlı bir denetimini yaparak en çok güç tüketen ve verimsiz ekipmanları belirleyin. Bu ekipmanları değiştirmek ve modern, daha enerji verimli çözümler uygulamak verimliliği artırabilir, ısıtma ve soğutma sistemlerini optimize edebilir ve alan gereksinimlerini azaltabilir.
Veri merkezini optimize etmenin bir diğer yolu da mevcut altyapınızdan daha fazla verim almak. Özellikle kapasite kullanımı, güç ve ısı yönetimi; yüksek performanslı donanım, etkili cihaz güç yönetimi ve akıllı veri merkezi güç yönetimi yoluyla sıklıkla iyileştirilebilecek alanlar olarak öne çıkıyor.
Veri merkezi enerji verimliliğini optimize etmek, dikkatli bir planlamanın yanı sıra gelişmiş güç, ısı ve soğutmayı da dikkate alan diğer bileşenlerin daha bilinçli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını gerektirir. Örneğin portföyümüzde, müşterilerimizin veri merkezlerindeki enerji israfını azaltmak için teknolojimizi sürekli olarak daha verimli ve daha az enerji tüketir hâle getirmeye çalışıyoruz.
Otomasyon teknolojileri ve telemetri verileri de güç yönetiminde insan müdahalesi ihtiyacını ortadan kaldırarak süreci basitleştirdikleri için kritik öneme sahip. Bu teknolojilerin uygulanması, yoğun olmayan zamanlarda güç tüketimini azaltmaya ve enerji performans sorunlarını daha hızlı tespit etmeye yardımcı olabilir. Yapay zekâ, yazılım tabanlı uygulamalar ve eko modları gibi diğer yeni teknolojiler de müşteri ve altyapı ürünlerinin ısı ve güç ihtiyaçlarının yönetimini destekleyebilir. Eski sistemlerin güvenli ve sorumlu bir şekilde geri dönüştürülmesini sağlamak için bunları ne zaman kullanım dışına çıkarmanız gerektiğini bilmek bu analizin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
2. Daha azla daha fazlasını yapın
Donanım konsolidasyonu, karbon emisyonlarını ve veri merkezlerinin kapladıkları fiziksel alanı azaltmanın en iyi yollarından biri. Günümüzde kuruluşlarda üstel veri büyümesi, depolama ortamları için maliyetleri ve karmaşıklığı artırıyor. Veri merkezleri ve uzak tesisler; artan işletme maliyetleri, depolama yönetimi ve veri koruma sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Kritik öneme sahip verileri merkezî mimariler altında konsolide ederek işletmeler, enerji tüketimini ve bilgi işlem yoğunluğunu azaltırken, toplam sahip olma maliyetini (TCO) düşürebilir ve çevreyi destekleyebilir.
3. Çevre dostu kaynakları benimseyin
BT endüstrisi, lityum veya kobalt gibi yüksek enerji ve su tüketimi ile çevresel zararlara yol açan mineraller de dâhil olmak üzere sınırlı ham maddelere önemli ölçüde bağımlı. Bu ham maddelere alternatifler giderek daha fazla talep görüyor çünkü hâlihazırda kullanımda olan malzemelerden yararlanmak, ilave doğal kaynakları tüketmemek ve üretimlerinde ve ürün yaşam döngüsü boyunca daha az sera gazı salınımı yapmak anlamına geliyor. Örneğin, yeni piyasaya sürülen Latitude AI bilgisayarımızın pillerinde, elektrikli araç bataryalarından elde edilen yüzde 50 geri dönüştürülmüş kobalt kullanılıyor.
Yeni ve daha çevre dostu malzemeler için inovasyon yapmak, daha sürdürülebilir BT'yi teşvik etmeye yardımcı olacaktır. En hızlı uygulanabilecek girişimlerden biri de BT tasarım sürecinin, ürünlerin ve malzemelerin mümkün olduğunca uzun süre dolaşımda kalmasını sağlayan kapalı döngü modelinde işlemesidir.
4. Geri dönüşüm ve yeniden kullanım
Birleşmiş Milletler’e göre, dünya genelinde 57,4 milyon ton elektronik atık üretiliyor. Geri dönüşüm oranları ise hâlâ düşük seviyelerde. Örneğin, e-atık geri dönüşümünde dünya lideri olan AB'de bile e-atıkların sadece yüzde 35'inin düzgün bir şekilde toplandığı ve geri dönüştürüldüğü bildiriliyor. Tüketicilere ve ticari müşterilere sunulan onarım, geri kazanım ve yeniden kullanım hizmetlerini artırarak, artık işe yaramayan teknolojiyi daha fazla geri kazanmayı ve ürünlerin ve malzemelerin mümkün olduğunca uzun süre kullanımda kalmasını sağlamayı hedefliyoruz.
Sürdürülebilir alternatifler her üretim hattında bulunmayabilir, bu nedenle geri dönüşüm ve yeniden kullanımın tutarlı bir şekilde gerçekleştirilmesi de kritik öneme sahip. Geri dönüştürülmüş plastik ve okyanus atığı plastikler ambalajlarda ve ürünlerde kullanılabilir. Değerli metaller ve mineraller içeren atık elektronik eşyalar da önemli ham madde kaynaklarıdır.
Daha basit bir ürün tasarımı yaklaşımı; daha az ham madde kullanımını, yeniden kullanım ve geri dönüşüm için bileşenlerin ve malzemelerin daha kolay çıkarılmasını ve kullanım dışına alınan BT ekipmanlarının geri kazanımını otomatikleştiren hizmet olarak sunulan (aaS) iş modellerinin gelişmesini sağlar.
5. BT’nin ömrünü uzatın
Onarılabilir ve sürdürülebilir tasarımlar geliştirdikçe cihazların kullanım ömrü de uzuyor. Ancak kullanıcılar, daha güçlü bir model daha düşük bir maliyetle veya daha yüksek performansla sunulduğunda elektronik cihazlarını kolayca değiştirme eğiliminde. Kısaca belirtmek gerekirse, bir cihazın kullanım süresi ne kadar uzun olursa çevre için o kadar iyidir. Her cihazın en uzun süre kullanılmasını sağlamak için üreticilerin, donanımın gelecekteki gereksinimlere göre yükseltilebilir olmasını ve yazılım ve güvenlik güncellemelerinin mevcut hizmet sözleşmesinin dışında da sunulmasını sağlamaları gerekir.
Ekipmanları onarmak kullanım ömrünü uzatır ve neredeyse her zaman yeni cihazlar satın almaktan daha sürdürülebilirdir. Bunun başarılı olabilmesi için bileşenlerin kolayca değiştirilebilmesi, kullanım kılavuzlarının kolay bulunup anlaşılabilir olması ve yedek parçaların ve garantilerin kolayca erişilebilir olması önemlidir. Cihazları onararak kullanım ömürlerini uzatmak ve bu süreçte malzemeleri yeniden kullanmak, döngüsel ekonominin kritik unsurlarından olup onarımın, BT endüstrisi için uyarlanabilir bir çözüm olarak önem kazandığını görüyoruz.
Özetle teknoloji, bizi sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaştırma potansiyeline sahip ve sürdürülebilir bir BT stratejisinin beş temel ayağını benimseyen kuruluşlar, verimlilik ve çevresel faydalar elde etme konusunda lider konuma gelebilirler.