TSB: “Ülkemizde Sigortacılığın 100 Yılı Kutlu Olsun”
Türkiye Sigorta Birliği, BES’in 20. yılını ve sigortacılığın ülkemizdeki bir asrı aşkın tarihini düzenlediği davetle kutladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da katıldığı etkinlikte konuşan TSB Başkanı Uğur Gülen, “Sigortacılık sektörü olarak Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlamalarına BES’teki başarı hikâyemizle ve 100 yılı aşkın tecrübemizle destek verebildiğimiz için gururluyuz” dedi.
Sigorta ve emeklilik sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Sigorta Birliği (TSB), sigortacılığın karar vericilerini ve sektör yöneticilerini düzenlediği etkinlikte bir araya getirdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu İkinci Başkanı Mehmet Verim ve TSB Başkanı Uğur Gülen’in konuşmacı olduğu davette sektör yöneticilerinin yanı sıra Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) ‘ilk katılımcıları’ ve ‘en genç üyeleri’ de yer aldı.
Sigortacılığın ülkemizdeki 100 yılını ve BES’in 20. yaşını, Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlamalarıyla birleştiren davette TSB ile Cüneyt Özdemir ve ekibinin hazırladığı “Cumhuriyet'in 100. Yılında Türkiye’de Sigortanın 100 Yılı Belgeseli”nden bir bölüm gösterildi. Sektör duayenlerinin sigortacılığın tarihini, geçtiği aşamaları ve sergilediği başarıları anlattığı belgesel, ülkemizin finansal tarihine kalıcı bir eser bırakma amacıyla hayata geçirildi.
“Sigorta sektörü ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’nin güvencesidir”
Açılış konuşmasında; sigortanın bireyler, kurumlar ve toplum için önemli bir destek mekanizması olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, tasarruf vurgusu yaparak cari açığın kapatılmasında sigortacılığın öneminin altını çizdi. Yılmaz şu sözlerle devam etti:
“Sigortacılık, bireysel ve kurumsal risklerin azaltılması kadar, Türkiye’nin toplam tasarruflarının artarak cari açığın ortadan kaldırılması ve kalkınmanın desteklenmesi açısından da ülkemiz için çok kritik bir sektördür. Türkiye sigortacılık sektörü, ekonomide biriken fonları, para ve sermaye piyasalarına yönlendirerek ülkemizde finansal piyasaların çeşitlenmesine, ekonominin büyümesine ve istihdamın artmasına destek, ticari hayatın kesintisiz sürmesine yardımcı oluyor ve yatırımların hayata geçmesine imkân sağlıyor. ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ yolculuğumuzdaki pek çok önemli projemizin güven unsuru olan sigorta sektörü, millî gelirimizin artmasına ve hedeflerimize ulaşmamıza büyük katkılar sağlamaktadır.”
TARSİM ve DASK’ın sigortacılığın Türkiye’deki gelişmişliğinin göstergeleri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, afet risklerinin çok yüksek olduğu bir coğrafyada yaşadığımızı hatırlatarak şöyle devam etti: “Konuya, afetler sonrasında krizleri yöneten değil, bunun öncesinde riskleri azaltan ve yöneten bir perspektiften bakmalıyız. Sigorta sektörümüzün denetim kanalıyla ‘risklerin azaltılmasında’ da önemli bir rol oynayabileceğini düşünüyorum. Afet sigortacılığına ilişkin yeni düzenlemelerimizle sektörün bu anlamda ciddi katkılar sunacağına inanıyorum.”
Sigorta sektörünün, yüksek sorumluluk bilinciyle hareket ederek kötü günde tüm vatandaşların yanında olduğunu gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, özellikle Kahramanmaraş depremleri sonrasında sektörün ortaya koyduğu yüksek performans için tebriklerini iletti.
BES’in sigortacılığın yüz akı uygulamalarından biri olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “100 yıllık birikimimizle Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. yüzyılına; ‘Türkiye Yüzyılı’na geçiyoruz. Bu yüzyıl, sigortacılığın da yüzyılı olacaktır!”
“Sigortacılığı kendi dinamikleri üzerine serbest bırakmamız gerekiyor”
Konuşmasında sigortacılığın kendi dinamikleri üzerine serbest bırakılması gerektiğinin altını çizen SEDDK İkinci Başkanı Mehmet Verim, “24 milyonda, 13 milyonu 7. basamakta, en avantajlı basamak olduğunu düşünürsek, bizim aslında sigortacılığı kendi dinamikleri üzerine serbest bırakmamız gerekiyor” dedi.
Verim sözlerini şöyle sürdürdü: “Trafikte teknik zarar oluştuğu zaman, eğer mali gelirleriniz de yoksa, yüksek miktarda zarar açıklamaktayız. Şirketlerin öz kaynakları müthiş bir şekilde erimekte. Dolayısıyla biz şirketleri, sektörleri, branşları, kendi dinamikleri üzerine bırakmak zorundayız. Bunun için de şartlar bizim lehimize. Baktığımızda 2012 yılında aşağı yukarı yüzde 7’lerde olan frekans bugünlerde yüzde 4,7’lere düştü. Otomobillerin gelişmesi, yolların iyileşmesi aslında frekansı gittikçe düşürmekte. Fakat suni müdahalelerle maliyeti riski yaratan üzerinde bırakmadığımız zaman doğru sonuçlar alamıyoruz.”
Konuşmasında sigorta sektörünün Gayrisafi Yurt içi Hasıla’nın 24 katı kadar teminat sağladığını belirten TSB Başkanı Uğur Gülen sigorta ve emeklilik sektörlerinin millî ekonomiye olan katkılarının önemine vurgu yaptı. Gülen şöyle konuştu:
“Sigortacılık ülkelerin gelişmişlik göstergelerinden biridir. Vatandaşımızın, ticaret erbabımızın, sanayicimizin, huzur içinde yatırım yapmasını sağlayan görünmeyen bir el ve destek olan bu muazzam yapı, ‘risk transferi’nin yanı sıra kaynak aktararak ekonomilerin gelişmesine de önemli faydalar sağlamaktadır. Son 20 yılda sigortacılığımızda çok önemli gelişmeler olduğu görülüyor. 2000’lerin başında binde 1,2’lerde olan penetrasyon oranı, bugün yüzde 2 seviyesindedir. 2000-2010 döneminde sektörümüz yabancı yatırımcıların ilgi odağı hâline geldi. Yaş ortalamamız artsa da genç bir ülke olan Türkiye, büyük bir büyüme potansiyeline sahip olduğu için yatırımcılar için cazip bir pazar olmaya devam ediyor. Çalışmaları hükûmetimizce başlatılan Ekonomi Programı sayesinde mevzuata ve hukuka ilişkin artan öngörülebilirliğin devam etmesiyle yabancı yatırımların süreceğinden şüphemiz yok.”
Bugün 725 milyar lira toplam fon büyüklüğüne ve 16 milyon katılımcıya ulaşan BES’in büyümesinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin katkılarının son derece önemli olduğunu vurgulayan Gülen, Orta Vadeli Program’da yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne dair düzenlemeler de tamamlandıktan bu büyümenin hızla devam edeceğine inandıklarını belirtti. TSB Başkanı iklim değişikliği, teknolojik gelişmeler ve riskler ile yaşlanan nüfusla birlikte ortaya çıkan emeklilik açığı ve sağlık ihtiyaçları karşısında daha dayanıklı bir ekonomi oluşturmak için sigortalı, sigortacılar ve devletin omuz omuza çalışmaya devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
İstanbul Valisi Davut Gül, Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy, TSB Başkan Yardımcıları Ahmet Yaşar, Taylan Türkölmez, TSB Yönetim Kurulu Üyeleri Cemal Kişmir, Yavuz Ölken ile sektörün Paydaş ve Genel Müdürleri de davette hazır bulundu. BES’in ilk katılımcılarından olan, 20 yıldır sistemde tasarruflarına devam edenlerin yanı sıra ‘18 yaş altı BES’te ‘1 milyonuncu’ sözleşmeye sahip çocukların ailelerine, sisteme duydukları güven nedeniyle şükran plaketleri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından takdim edildi.