31. Worldfood İstanbul kapılarını açtı
Sektördeki son yenilikleri ve gıda trendlerini sergileme ve keşfetme imkanı sağlayan Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı – WorldFood İstanbul, 9 Eylül 2023 tarihine kadar Tüyap Kongre ve Fuar Merkezi’nde misafirlerini ağırlayacak.
Sektördeki son yenilikleri ve gıda trendlerini sergileme ve keşfetme imkanı sağlayan Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı – WorldFood İstanbul, 9 Eylül 2023 tarihine kadar Tüyap Kongre ve Fuar Merkezi’nde misafirlerini ağırlayacak.
Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı – WorldFood İstanbul, 31. yılında rekora imza atarak, katılımcı firma, ziyaretçi sayısı ve etkinlikleri ile adından söz ettirmeye hazırlanıyor. 44 ülkeden 1.500’e yakın yerli ve yabancı katılımcının ağırlanacağı fuarda 4 gün içinde 60 bine yakın ziyaretçi bekleniyor.
Azerbaycan, Brezilya, Fransa, Yunanistan, İsrail, Ürdün, Amerika, Katar, İngiltere, Güney Afrika, Sırbistan, Bulgaristan, Almanya, Kuveyt başta olmak üzere 80 ülkeden 800’e yakın yabancı satın almacıyı ağırlayan WorldFood İstanbul Fuarı, bölgesinde ve dünyada iş hacmi oluşturarak, ticaret hareketliliğini, yerli üreticilerin ihracat potansiyellerini artırmak için fırsat sunmasının yanı sıra, aynı zamanda, fuar süresince gerçekleştirilecek oturumlarla, sektöre dair hedefler, uzman isimler tarafından paylaşılarak Türkiye’nin gıda ve gıda teknolojileri sektörünün öngörüleriyle, “bölgesel ve uluslararası bir vizyon platformu” özelliğini güçlendirmeye devam edecek.
TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu ve bünyesinde bulunan tüm İhracatçı Birlikleri, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ve Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER); WorldFood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı’nın dünyada kendi alanındaki en etkin fuarlarından biri olması hedefiyle “Türkiye Gıda Platformu” adı altında güçlerini birleştirdi. Türkiye fuarcılık sektörünün öncü kuruluşlarından ALZ Fuar da “İş Birliği Kuruluşu” olarak WordlFood İstanbul’da yer alıyor.
Pınar Süt, Tahsildaroğlu, Malatyapazarı, Beyoğlu Çikolata, Nuh’un Ankara, Seyidoğlu Gıda, Bolçi Çikolata, Muratbey, Dardenel, Cafe Crown, Reis Gıda, Tayaş Gıda, Meysu, Tariş Üzüm, Sütaş ve Migros Ticaret A.Ş. gibi yüzlerce büyük katılımcı firmanın yer aldığı fuarda, konferansların yanı sıra tematik fuar turları, ulusal ve uluslararası fuar katılımcısı firmaların mutfak atölyeleri, ünlü şefler ile gerçekleştirilecek reçete sunumları, tarif sohbetleri ve lezzet şovları da düzenlenerek, ziyaretçilere 4 gün boyunca etkileşimli bir fuar deneyimi yaşatılacak.
Açılış gününün ilk oturumunda Türkiye Gıda Platformu’nun kurucu yöneticileri ile Başkanlar Oturumu gerçekleştirildi. Bloomberg HT Tarım Editörü ve Gazete Oksijen Yazarı İrfan Donat “İhracatın Kalbindeki Gıda Sektörü ve 2024 Yol Haritası” başlıklı panelde:
“Bu fuara her sene aynı heyecanla katılıyorum ve görüyorum ki her geçen gün etkinliğini hem niceliksel hem niteliksel olarak daha çok artırıyor. Özellikle pandemiden bu yana gıda tüm dünyanın meselesi haline geldi. Gıda arz güvenliği ve fiyat istikrarı herkesin gündeminde. Özellikle ithalatçı ülkeler bu yapıdan etkilendi ancak iklimi uygun ülkeler krizi fırsata çevirebildi. Tedarik zincirinin sağlıklı işleyebilmesi için, tarım, turizm ve lojistik, bu üç halkanın çok doğru yönetilmesi gerekiyor. Sürdürülebilir gıda, afet sonrası kriz yönetimi bizim için ne ifade ediyor, bugün bunları ele alacağız ve 2024 yılının yol haritasını çizeceğiz.” dedi ve sözü Fuar Direktörü Semi Benbanaste’ye verdi.
“Bu fuar kurulduğundan beri bizim üç önceliğimiz vardı. Uluslararası bir fuar olabilmek, dünyadaki bütün alıcı ve satıcıları bir araya getiren bir cazibe merkezi olabilmek, sektörlerin tümünü kucaklayan bir platform oluşturabilmek. Tüm stratejilerimizi bunu geliştirmek üzerine kurguladık. Bu dört günü burada bulunan herkesin verimli geçirmesi bizim için çok önemli. Tüm bunları yerine getirebilirsek kendimizi o zaman başarılı bir fuar geçirmiş sayabiliyoruz. Pandemi öncesi ve sonrası ayrımı oluştu hayatımızda. WorldFood İstanbul’un önceki dönemlerine bakarsanız, biz yatırım yapmak istesek de Türkiye’nin ihracatçı pozisyonu bir yere kadar müsaade ediyordu. Sektör de pandemi ile duraksadı, sonrasında bu duraksama bir patlamaya yol açtı. Türkiye de hazırlıklarını çok iyi yapmıştı, biz de gerekli yatırımları yapmıştık. Uluslararası bir fuar firması olduğumuzdan dolayı da tüm yatırımlarımız meyvesini vermeye başladı, pandemi sonrasında her sene %50’lik büyüme oranı görmeye başladık. Artarak gelişen bir momentuma ulaştık. Geçen yıl o güne kadarki zirve rakamlara ulaştık. 38.000 ziyaretçi ağırlamıştık, Türkiye’de 10.000 bandına yaklaşan bir gıda fuarı olmamıştı o güne dek. 1 milyar euroluk bir iş hacmine ulaştık. Geçen sene 600 alım heyeti getirmiştik, bu yıl minimum 800 alım heyeti getirdik, Ticaret bakanlığının da desteği oldu, bu rakam bakanlığın desteğiyle daha da artmış durumda. Çok daha büyük fırsatları takip ediyoruz. Biz artık şampiyonlar ligindeyiz, bundan sonraki dönemde hem ziyaretçi hem katılımcıların artan memnuniyeti ile çıtayı daha da yükseltmeyi planlıyoruz.” diyerek düşüncelerini dile getiren Semi Benbanaste’nin ardından Türkiye İhracatçılar Meclisi Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu:
“Sadece Türkiye’yi değil, dünyayı doyuracak bir sanayi altyapısına sahibiz. Dün çok heyecanlıydık, bugün çok mutluyuz. Bir hayalimiz vardı, bugün o hayali gerçekleştiriyoruz. 6 birlik başkanımızla bir araya geldik ve Türkiye’yi nasıl dünyanın merkezi yapabiliriz diyerek istişarelerde bulunduk. Şimdi 6 birlik büyük bir çatı altında toplanmış olduk. 15 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var. Pandemi, küresel ısınma ve gıda kriziyle birlikte ülkelerde korumacı bir yaklaşım oluştu. Dünyada ezberler bozuldu. Gıda ulusal güvenlik sorunu haline geldi. Bu korumacı yaklaşımla stratejiler değişti. Biz konum olarak dünyanın merkezindeyiz, artık bunun farkındayız. Bundan sonrasında bizi kimse tutamaz. Ticari kabiliyetlerimiz çok güçlü. Bugün Kanada’nın mercimeği Mersin’den çıkıyor. Çok zengin bir ülkede yaşıyoruz. Bizim bu stratejiyi çok iyi kullanmamız gerekiyor. Bu altyapıya sahibiz.”dedi.
Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, “Deprem sonrasındaki süreçle ilgili Güneydoğu İhracatçılar Birliği olarak bizler bir kriz masası oluşturduk. Bütün bölgemizde çadır kentleri oluşturduk. Psikolojik destek ihtiyacı olan çalışanlarımıza da destek sağladık. Yardım tırlarımızdan çok yoğun yardım geldi. Kimin neye ihtiyacı varsa doğru yerde, doğru zamanda teslimatını sağladık. Her çalışanımızın durumunu takip ettik. Üretimin sürdürülebilirliği için, bizim bölgemizin analizini yaptık. Bütün fabrikalarımızın kontrolünü gerçekleştirdik ve çok hızlı bir şekilde üretime girebildik tekrardan. Birlik beraberlikten güç doğar, bugün WorldFood platformunda bu gücün, bu birliğin olduğunu görüyoruz.” Dedi.
TOBB Türkiye Fuarcılık Sektör Meclisi Başkanı ve ALZ Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Alagöz, “Buraya kolay gelinmedi. Türkiye Gıda Platformu olarak aralık ayından bu yana birçok toplantı gerçekleştirdik. Çok seri kararlar alındı. Bu mesai harcanmasa, bu gönül birliği sağlanmasa bu başarı mümkün olmazdı. ALZ grup olarak Türkiye Gıda Platformu’nda bulunuyor olmak sayın başkanlarımızın da güveniyle bizim için çok büyük mutluluk ve gurur oldu. Bir fuarda bir yılın için %50 den fazla bir büyümenin olduğuna daha önce şahitlik etmedik.” dedi.
Karadeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Eren Günhan Ulusoy, “Dünyanın bu seneki arz talep dengesinde bir problem yok. Üretilen her ürün arz edilemeyebiliyor. Ancak tüketilenin arz edilmemesi mümkün değil. Pandemi ile bunu gördük. Stok için arzı gördük. Taleple arzın ne olacağını ancak piyasa belirliyor. Türkiye’nin güçlü bir tarım ülkesi olması, birbirimizle tatlı bir rekabet içindeyiz. İhracatta en önemli kozumuz bu: Biz gıda milliyetçiliğini ön plana çıkarıp gıda tedariğini kesmiyoruz. Tüketicinin gıda yetersizliğine düşmemesine yönelik bir sürdürülebilirlik hedefimiz var.” dedi.
Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz, “İhracatı destekleyen bir grubuz. Halkın sağlığını evin dışında biz etkiliyoruz. Gıda tüketimi devam edecek, dijitalleşmeyle meslekler yer değiştiriyor vs. fakat sosyalleşme devam ediyor. İnsanlar daha çok yeme-içme çalışmaları yapmaya başladı. İşini iyi yapanlar, markalaşanlar tercih ediliyor. Tüketici tükettiğini sorguluyor, sürdürülebilirliğine önem veriyor ve buna fark ödüyor. Bizim de işlerimizi buna göre evriltmemiz gerekiyor. Ev dışı tüketimde de bu değişim yaşanacak. Sürdürülebilirlik daha da önem kazanacak.” dedi.
Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Uzak ülkeler stratejisi diye bir stratejimiz var, uzak ülkelere artık daha fazla mal satmamız lazım. Etnik marketler yerine daha geniş bir alanda yer almamız lazım. Gıda güvenliği çok önemli tedarik zincirinde. Ülkeler bunu çok önemsiyor. Üretici olarak bize büyük görevler düşüyor.”dedi.
Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Veysel Memiş ise “Ülkemiz bakliyatta üretimi artırırsa hem ülkemizdeki fiyat koşullarını düşürecek hem de yurt dışına satma kapasitemiz artacaktır. Nadas alanlarına bakliyatın ekilmesi konusunda büyük bir çabamız var. 2024’te ihracatı bol bir tarım ülkesi beklentisi içindeyim.” diyerek sözlerini dile getirdi.